NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
يَعْقُوبُ
عَنْ مُوسَى
بْنِ عُقْبَةَ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
طَافَ فِي
الْحَجِّ
وَالْعُمْرَةِ
أَوَّلَ مَا
يَقْدَمُ فَإِنَّهُ
يَسْعَى
ثَلَاثَةَ
أَطْوَافٍ وَيَمْشِي
أَرْبَعًا
ثُمَّ
يُصَلِّي
سَجْدَتَيْنِ
İbn Ömer (r.a.)'den
rivayet olunduğuna göre,
Resûlullah (s.a.v.
Mekke'ye) ilk geldiğinde hac ve umre için tavaf ederken Beyt'i üç defa hızlıca
dolaşır* sonra dört defa normal yürür daha sonra da iki rekât namaz kılarmış.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim, hac;
Nesâî, menâsik; Ahmed b. Hanbel, II, 30.
Burada kastedilen
tavaftan maksat, Resûl-i Ekrem'in Veda Haccında yaptığı kudüm tavafı ile Cirane
umresinin dışında kalan umrelerdir. Ci'râne umresinin kastedilmiş olması mümkün
değildir. Çünkü İbn Ömer (r.a.) Ci'râne umresinde bulunmamıştı. Geriye Kaza
Umresiyle Veda Haccındaki umresi kalır. Ancak Veda Haccında müstakil bir umre
yapıp yapmadığı meselesi ulemâ arasında ihtilaflıdır. Müslim ve Nesâî'nin
rivayetinde bu hadisin sonunda, "Arkasından Safa ile Merve arasında sa'y
yaparmış" ilâvesi vardır.